SEO nedir? 2023 Arama Motoru Optimizasyonu Rehberi
İçindekiler
SEO, arama motoru sonuçlarında web sitenizin konumunu yükselten yöntemlere denir. Google, Yahoo! ve Bing gibi arama motorları aracılığıyla şirketinizin, ürününüzün veya hizmetinizin sunabileceği çözümleri arayan kullanıcılar için web sitenizin görünürlüğünü artırır.
SEO, “arama motoru optimizasyonu” anlamına gelir. SEO terimi İngilizce “Search Engine Optimization” sözcüklerinin baş harflerinden oluşmuştur.
Google, Bing, Yandex ve diğer arama motorlarında sorgulanan aramaların, ürün ve hizmetlerinizin organik görünürlüğünü artırmak amacıyla web sitelerinizde yapılan optimizasyon çalışmaları olarak tanımlanmaktadır.
SEO ile başlıca yapılan iyileştirme çalışmaları arasında; özgün ve yüksek kaliteli içerik oluşturma, içerikleri odak anahtar kelimeler çerçevesinde optimize etme ve backlink (geri bağlantı) oluşturma yer alır.
SEO, Google aramalarında organik olarak reklam dışında birinci sırada olmamızı sağlayacak rakiplerimizin önünde çıkmak için yapılan çalışmaların bütünlüğüdür.
Başka bir ifadeyle:
SEO, bir web sitenizdeki ürün ve hizmet sayfalarınızın, organik (ücretsiz) arama motorları sonuçlarındaki (SERP) sıralamasını iyileştirerek potansiyel müşterileri işletmenize çekmenizi sağlar.
Eğer SEO çalışmalarına henüz başlamadıysanız, asla treni kaçırdığınızı düşünmeyin. Hala SEO kapsamında bir fırsatınız var, hala bu işe yatırım yapabilir ve enerjinizi SEO’ya harcayabilirsiniz.
Çünkü SEO tekniklerini de ele alan bu SEO kılavuzu sizler için tam bir rehber niteliğinde.
SEO Nedir?
SEO sizi arama motorlarında üst sıralarda çıkarmayı hedefler. Hayatın yaşandığı yerde bulunabilmeyi, biri sizi aradığı zaman bir “tık” ile karşısına çıkabilmeyi ifade eder.
SEO’nun en büyük faydası, odaklamış olduğunuz anahtar kelimelerde web sitenize her ay “ücretsiz” organik trafik alabilmenizi böylece potansiyel müşterilere ulaşma noktasında iyi bir yatırım aracıdır.
Web Site Trafik Kaynakları
Grafikte görüldüğü gibi web ortamındaki tüm trafiğin %60’ından fazlası Google, Bing, Yahoo, Yandex gibi arama motorlarından gelmektedir. Bu durum sosyal medya ile kıyaslandığında yaklaşık 10 kat daha fazla trafiğin arama motorlarından geldiğini göstermektedir.
SEO neden gereklidir bir örnekle açıklayalım.
Diyelim ki bir makyaj malzemeleri satan web siteniz var. Google anahtar kelime istatistiklerine göre, her ay ortalama 50.000 kişi “makyaj malzemeleri” şeklinde arama yapmaktadır.
Genel istatistiklere göre Google’da ilk sıradaki web sitenizin tüm tıklamaların yaklaşık %20’sini aldığını düşünürsek, iyi bir SEO çalışmasıyla en üst sırada yer almanız durumunda web sitenize her ay 10.000 ziyaretçi gelecektir.
Bu arama sorgusu için reklam veren tıklama başına ortalama 1 TL harcadığı düşünülürse, makyaj malzemeleri sitenize gelen 10.000 ziyaretçinin organik trafiğinin ayda 10.000 TL değerinde olduğu anlamı taşımaktadır.
Bu değerin sadece 1 kelime için geçerli olduğunun farkında mısınız?
Bazı anahtar kelimelerin, reklamlar kapsamında tıklama başına maliyetinin 30-40 TL değerinde olduğu düşünülürse, gelen trafiğin değerinin ne olacağını sizlere bırakıyoruz.
Farklı anahtar kelimeler için yine başarılı bir SEO ile sitenizin değerini artırabilirsiniz.
Günümüzde hava durumunu bile arama motorlarına ve YouTube’a sorar olduk. Borsanın durumunu internetten öğreniyoruz. Takip ettiğimiz futbol takımının maçının sonucunu yine arama motorlarına soruyoruz. Dolayısıyla, hayatımız arama motorlarında geçiyor. Özellikle internet sitesini aramalarda en üste çıkarmak isteyen şirketler SEO ve YouTube SEO gibi diğer optimizasyon konularında hakkında araştırmalar yapıyor.
Bir ürün veya hizmet satın alacağımız zaman piyasada kimlerin olup olmadığını arama motorlarından öğreniyoruz. Dolayısıyla, arama motorları hem fiziksel hem çevrimiçi hayatımızın vazgeçilmez unsurları hâline geldi.
SEO Neden Önemlidir?
Bir pazarlama müdürü için SEO çalışması yapmak, dijital pazarlama stratejisinin bel kemiğini oluşturan en önemli teknik ve tasarımsal iyileştirmelerin bütününü kapsar.
Pazarlama müdürü pazarlama stratejisiyle yaşar, pazarlama stratejilerini hayata geçirecek pazarlama aksiyonlarına sahiptir ve bu stratejilerin de bileşenleri vardır. SEO çalışması pazarlama stratejisinin bileşenlerinden bir tanesidir ve hedefleri vardır.
Örneğin; pazarlama müdürü televizyona bir reklam veriyor. Televizyona verilen bir reklamın başarılı olup olmadığını veya ne kadar satışa dönüştüğünü ölçmesi pek de mümkün değildir.
Reyting ölçüm firmaları var ama onlar da sadece örnekler üzerinden yapıyor. Yani 1.000 kişide cihazları var, o 1.000 kişiden kaçının izlediğini ölçüyor. Dolayısıyla, burada hedef koyma ve hedefin gerçekleşip gerçekleşmediğini belirlemek maalesef mümkün değildir.
Neden SEO?
Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre tüm Amerika Birleşik Devletleri içerisindeki sorgularının sadece yüzde 2.8’i karşısına çıkan bir reklama tıklıyor. Geri kalan yüzde 97.2’si tamamen organik sonuçlara tıklıyor. Bu araştırma zaten başlı başına SEO çalışmasının neden gerekli olduğunu ifade ediyor.
İnternet sitesi sayfalarının görece çok büyük bir kısmı bilgi odaklı veya tanıtıcı sayfalardır. Bu kapsamda kullanıcılar reklama tıklamıyor. Kullanıcılar gerçekten güvenmek istiyor, reklamla aldatılmak istemiyor. Reklamın zaten reklam olduğunu anlıyor ve görüyor. Kullanıcı araştırarak, bilgi edinerek, kafasındaki satın alma kararını destekleyici diğer unsurları görerek, satış sonrası hizmetlere bakarak ve rakiplerle kıyaslama yaparak satın alma kararı vermeye çalışıyor. O yüzden siz kullanıcının karşısına bilgi edinme aşamasında çıkmazsanız şansınız yok denecek kadar aza düşüyor ve sadece çok büyük paralar bastırarak çıkabiliyorsunuz. Amerika gibi çok rekabetçi bir ortamda Google reklamlarında bir anahtar sözcüğün tekbir tıklamasının yani PPC’nin (Pay Per Click) yüz doları aştığı örnekler bulunuyor. Sektörüne göre değişmekle beraber bu reklamların satışa dönme istatistikleri yüzde 5-10 arasında değişir. Dolayısıyla, reklamla bir müşteri edinmenin ne kadar pahalıya geldiğini buradan da anlayabiliriz.
SEO çalışması, reklam vermekten çok daha kolay ve ucuzdur. Kendisinden uzunca yıllar aynı veya benzer faydanın elde edilebileceği mükemmel bir pazarlama stratejisi olarak ön plana çıkar. Dolayısıyla, SEO, pazarlama bütçesi kaynaklarının sınırlı olduğu durumlarda firmaların vazgeçilmez bir stratejisi olmak durumundadır ve bu yüzden de firmalar için çok gereklidir.
Arama motorlarında SEO çalışması yaptığınız zaman:
- Bir arama sorgusundan dolayı size tıklanıp tıklanmadığını,
- Sayfanızın ziyaret edilip edilmediğini,
- Sayfanız ziyaret edildiyse ne kadar süre kalındığını,
- O kalınan süre içerisinde kaç farklı sayfanın ziyaret edildiğini,
- O ziyaret edilen sayfaların her birinde kaçar kere kalındığını,
- Her bir sayfada kaç kere aksiyon yapıldığını,
- Formun doldurulup doldurulmadığını,
- Sepete atıp atılmadığı ve satın alınıp alınmadığını
net bir şekilde öğrenebilirsiniz.
Bir pazarlama müdürü için SEO çalışması, pazarlama stratejisinin ölçümlenebilir sonucunun net bir şekilde belli ve kalıcı olabileceği en önemli ve en uzun soluklu pazarlama stratejisi aracıdır.
Peki, eski günlerde SEO nasıl oluyordu?
Diyelim ki Londra’da çalışan bir terzisiniz ve Londra’da terzi arayanların karşısına hemen çıkmak istiyorsunuz. Bunun için altın rehbere reklam verebilirsiniz. Günümüzde buna Google reklam çalışması maliyeti diyebiliriz. Organik olarak da çok kullanılmaktan kıvrılan sayfada yer alabilirsiniz. Bunu yapmak için o sayfayı devamlı açmak ve o sayfanın devamlı ilgi çekecek bir içeriğe sahip olması gerekir.
Şu an SEO’ya altın rehber analojisi diyebiliriz.
SEO çalışmalarının faydaları nelerdir?
- Satışlarınızı Artırır
- Pazar Payı Kazanmanıza Yardımcı Olur
- Daha İyi Bir Kullanıcı Deneyimi Sağlar
- Daha Yüksek Satış Kapatma Oranları Getirir
- Reklam Maliyetinizi Düşürür
- Yerel Kullanıcıları, Yaptıkları Aramadan Sonra Fiziksel Mağazayı Ziyaret Etmeye Teşvik Eder
- Marka Güvenilirliği Oluşmasına Katkı Sağlar
- Marka Farkındalığı Oluşturulmasına Yardımcı Olur
Satışlarınızı Artırır
SEO çalışması, büyüme stratejisinin bir parçasıdır. Temelde büyümek ve satışları artırmak için SEO yapılır. Talep artacak, talep satışa dönecek, satış da büyümeye dönecek, daha iyi kaliteli hizmet veya ürüne dönecek ve bu sayede bir kartopu gibi büyüyen şirketimizi sektöründe lider bir şirket haline getirmek isteyeceğiz. Dolayısıyla, SEO satışları artırmanın en önemli yollarından bir tanesidir.
Peki, SEO satışlarınızı nasıl artırır?
SEO çalışması yaptığımız zaman değerli ve özgün bir içerik üretiyor oluruz. Bu içerik web sayfamızda ve sosyal medyalarımızda yer alır. İçerikleri gören kullanıcılar o sayfadan memnun oluyor, ilgi duyuyor ve o sayfada zaman geçiriyor. Böylece sayfa kalış oranlarınız artıyor. Sayfadaki farklı linklere de tıklama oranları artıyor. Kullanıcılar sayfada değerli bilgi bulunca ve daha fazla zaman geçirince otomatik olarak ziyaretçilerinize pazarlama yapmış oluyorsunuz. Böylece pazarlama hunisinin uygun olan yerinden içeriye ziyaretçi almış oluyorsunuz ve o ziyaretçinin “etinden, sütünden ve derisinden” faydalanmaya başlıyorsunuz. Bu da sizin ya o anda doğrudan ya da takip eden haftalarda diğer entegre pazarlama faaliyetleriyle beraber satışlarının artmasına yardımcı oluyor.
Mesela herhangi bir şey arıyorsunuz diyelim.
İster B2B, ister B2C olarak bir şey aratıyorsunuz. Hiç ihtiyacınız yok ama diyelim ki bir güzellik maskesi arıyorsunuz. Bu güzellik maskesi ile alakalı muhtemelen ilk önce bilgi almak ister istersiniz.
“Güzellik maskesi ne işe yarar?” veya “Güzellik maskesi nereden bulabilirim?” veya “Doğal yolla yapabilir miyim?” gibi aramalar yapacaksınız.
Diyelim ki benim de güzellik maskesi üreten bir web sitem var ve buradan sizi yakalamam gerekiyor. Sizi yakalayıp ilk önce bilgi vermem lazım ve sonra yavaş yavaş güven, bağlılık ve değerlilik algısı yaratıp yavaş yavaş sizi tekrar benim sayfamı ziyaret etmenizi ve satışa gitmenizi sağlamam gerekiyor. Böylece, doğrudan ya da sonraki gün ve haftalarda dolaylı olarak SEO, satışlarınızı artıracaktır.
Pazar Payı Kazanmanıza Yardımcı Olur
SEO çalışmaları pazar payı kazanmanıza yardımcı olur. Başarılı bir satışı çözmek söylendiği kadar kolay değildir, bunun birkaç alt bileşeni vardır. Bunlardan biri de pazar payı kazanmaktır çünkü hadi satışlarımızı artıralım ve her şeyi çok iyi yapalım dediğinizde bütün tüketicileri size çekemezsiniz çünkü başka rakipleriniz de vardır.
Dolayısıyla, yavaş yavaş pazar payı kazanmak ve belli bir pazar payına ulaştıktan sonra kritik kitleye ulaşmış olmak önemlidir. Örneğin, Türkiye özelinde bir pazar yeri olarak şu anda Trendyol, Hepsiburada, N11, Amazon ve Morhipo gibi 4-5 tane markayı sayabiliyoruz.
Bu markalar dışındakilerle çok ilgilenmiyoruz çünkü pazar payı meselesi var. “Sıfırdan bir pazar yeri kurayım ve pazardan pazar payı alayım.” demek çok kolay değildir. Bunun için bir taktik ve strateji gerekir ve bunun için de bir alan olması lazımdır. O yüzden SEO çalışmaları bu konuda sizin pazar payı kazanmanıza yardımcı olacaktır.
Örneğin, bir organik gıda işi içine gireceksiniz. Bir e-ticaret sitesi oluşturmak, malzemeleri ürünleri tedarik etmek, tedarik zincirini kurgulamak, yatırım yapmak ve bunun pazarlama aktivitelerini yürütmek çok yüksek bütçeler gerektirebilir. SEO çalışmalarıyla beraber organik gıdaların faydaları, hangi gıdanın neye iyi geldiği, nerelerde bulunabildiği, vücudun hangi organlarına neyin yararlı olduğu gibi birçok konudan türeterek bir web sitesi oluşturduğunuzu düşünelim.
SEO çalışmalarına başladınız ve gelen trafiği ölçüyorsunuz. Gelen trafiğin ne kadarının ilgi duyduğunu görüyor, belki onlara formlar veriyorsunuz. “Daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçin.” dediniz ve “Organik gıda ile ilgili sürprizlerimiz için e-bültenimize kaydolun.” diye form oluşturarak bu talebi toplamaya başladınız. Daha pazarda bile değilsiniz, “ürün satıyorum” demediniz ama bu talebi oluşturmaya başladığınız zaman aslında pazara giriyorsunuz ve pazar payı almak üzere oluyorsunuz.
SEO çalışmalarını orayla bağladığınız anda pazar payınız yüzde bir de olsa iki de olsa hazır bir şekilde önünüze akmış olacak. Siz daha bu yatırımları yapmadan önce SEO çalışmalarıyla ciddi manada pazarda yer edip edemeyeceğinize dair ön bir laboratuvar çalışması yapmış olacaksınız. Rekabet ne kadar keskin, ne kadar size alan açıyor ve nerelerde boşluklar var bunları keşfetmenizi bir SEO çalışması ile sağlamış olacaksınız.
SEO, Daha İyi Bir Kullanıcı Deneyimi Sağlar
SEO, dijital reklam ajansı ve danışmanlık sektöründeki arkadaşlarımız tarafından yanlış anlaşılabiliyor. SEO teknik ve arama motorları için yapılan bir çalışma olmamalıdır. SEO temelde kullanıcı için yapılır. Bir SEO çalışması web sitenizi ziyaret edecek olan o ziyaretçi için yapılmalıdır. Dolayısıyla, en temel faydası kullanıcının deneyimini pozitifleştirmek olacaktır yani kullanıcı deneyimini iyileştirecektir. Kullanıcı, SEO çalışmasıyla çok daha özgün ve doyurucu bir içerikle karşılaşacaktır. Bu çalışma ile aynı zamanda o sayfa içindeki tasarım yani sayfa içi yazı, makale, blog yazmak, ürün anlatım ve hizmet anlatım akışı kullanıcının ihtiyacına göre tasarlanmış olacaktır. Kullanıcının aklındaki sorunun cevabı verilecektir.
New York’da Empire States kulesinin tepesine çıkmak isterseniz önce bir asansöre binersiniz. Sonra asansörden inip 145 kat merdiven çıkarsınız. Ondan sonra bir 10-15 kat ikinci asansöre binersiniz. O merdivenden çıkarken tam orta kata bir görevli yerleştirmişler.
O görevlinin tek işi eliyle yukarıyı gösterip “Buyurun, buradan çıkabilirsiniz.” demektir.
Peki, bu görevli niye bu işi yapıyor?
Ziyaretçi birkaç kat çıktıktan sonra doğru yolda gidip gitmediğini sorgulamaya başlar. Kullanıcı deneyimini iyi düşünen birileri oraya bir görevli koymuştur. Burada yapılan SEO çalışmasının fiziksel halidir. Kullanıcı deneyimine göre süreç tasarlanmıştır. Görsel veya video kullanılması, sık sorulan sorularla desteklenmesi, başka bir konu anlatırken o konunun da ne olduğunu bilemeyebileceğini düşünerek o konuyla ilgili diğer bir sayfaya link verme, başka yerlerden bu sayfamıza link alma, içindekiler kısmı oluşturma gibi kullanıcı deneyimini arttırıcı birçok çalışma SEO sayesinde yapılmış olur. Dolayısıyla, doğrudan paraya döndürmeseniz bile uzunca yıllar kartopu gibi büyüyecek bir etki sayesinde SEO çalışmasıyla kullanıcı deneyimini üst seviyede tutabilir ve bu sayede sürekli kendinden pozitif etki oluşur.
Daha Yüksek Satış Kapama Oranları Getirir
Satış kapama oranı özellikle satış profesyonelleri için çok ciddi anlamda kullanılan bir terminolojidir. Satış kapama oranı bir fırsatla alakalı, o fırsatın görüşmesinde teklif verildiği durumlarda teklifin sizde kalması yani teklife müşterinizin pozitif dönüş yapmasının oranıdır.
Peki, SEO satışa nasıl hizmet eder?
Bir kullanıcının web sitenizi ziyaret ettiği zaman aklında size dair bir algı oluşur. Bu kapsamda siz marka kimliğinizi SEO çalışmasıyla beraber sayfanıza yansıtmış olmalısınız. Yansıttığınız zaman yani kullanıcı gerçekten onu hissettiği ve algıladığı anda mesajı verirsiniz. Hiç hizmetinizi anlatmasanız bile sayfanızın tasarımından, soruların akışından, ifade tarzlarınızdan, onların düzgünlüğünden, seçilen renk paletinden ve görseller gibi birçok element ile kendinizi tanıtıyor olursunuz. Bu öğeler karşı tarafın kullanıcı deneyimini zenginleştirir. Ziyaretçi bu karşı öğeleri hissettiği zaman size dair kafasında olumlu bir algı olur.
Örneğin, televizyonda bir içecek markasının reklamı çıktı. O içecek markası hep aile kavramını irdeliyorsa seyirciyle bir temas kurar ve o reklamı izleyen kişiler bugün yarın markete ailecek gittiğinde o markayı sepete atacaktır. SEO çalışmasının da daha yükse satış kapama oranı getirmesinin en temel sebebi budur.
SEO çalışması sayesinde dolaylı olarak marka kimliğinizi ziyaretçinize sunarsınız. Benzer teklifler geldiği zaman yüzde on bile pahalı olsanız ziyaretçinizde “Bu şirket beni yarı yolda bırakmaz. Sorun çıktığı zaman bana destek olur.” algısı oluşur.
Reklam Maliyetinizi Düşürür
Maliyet düşürme tekniklerinden biri SEO çalışmasıdır.
SEO çalışması hakkında “SEO çalışması ücretsiz mi yapılıyor?”, “Oyun için zaman ayırmıyor muyuz?”, “Emek harcamıyor muyuz?”, “Profesyonel kişileri bünyemizde çalıştırmıyor muyuz?” veya “Bu konuda 360 Tasarım gibi ajanslardan profesyonel hizmetler alabiliyor muyuz?” gibi sorular akıllarınızda belirebilir.
Evet, bunların hepsi doğru fakat şunu unutmayın bir ürünü veya hizmeti satmak istediğiniz zaman genelde ilk akla gelen şey onun reklamını yapmak olur. SEO, pazarlama karmasının içerisinde yer alması gereken bir kavramdır.
Diyelim ki dijital mecrada reklam vereceğiz. Ezine beyaz peynir sattığımızı düşünelim. “Beyaz peynir” çok aranan bir kelime olduğu için buna reklam veriyoruz.
Peki, aynı zamanda SEO çalışmasıyla Google aramalarında en azından ilk 3’te çıkarsam reklam vermeye gerek kalır mı?
Google’ın arama metrikleri vardır. Reklam stratejisi oldukça az olmalıdır. Dolayısıyla, ayda 10.000 TL’lik bir reklam bütçesi ayırmışken, aynı reklamı SEO çalışmasıyla desteklediğim zaman sadece 2.000 TL’lik bir reklamla daha fazla trafik satışa dönebilir. Bu noktada organik ve reklam trafiğini toplu olarak alabilirim.
Dolayısıyla, SEO bu örnekte beni 8000 lira tasarruf ettirdi.
Yerel Kullanıcıları, Yaptıkları Aramadan Sonra Fiziksel Mağazayı Ziyaret Etmeye Teşvik Eder
Bu madde özellikle lokal ve yerel işletmeler için çok önemlidir. Bu noktada mobil aramaları da dikkate almak gerekir. Mobil durumda olduğumuz anlar giderek daha da artıyor. Mesela, bir yere gidiyorsunuz ve yolda “en iyi restoran” diye aratıp hemen öğreniyorsunuz.
Örneğin, tatil yerine gittiniz. Ayağınızda parmak arası terliğiniz vardı ve yolda parçalandı. Hemen en yakın bir yerden yeni terlik almanız gerekiyor. Şimdi nerede var diye yerel satıcıları arayacaksınız. Dolayısıyla, aradığınız ürün veya hizmetle ilgili yerel satıcıları bulmanız gerekecek.
Peki, SEO çalışması bunu nasıl teşvik eder?
SEO çalışması yaptığınız zaman Google’da özellikle mobil arama kısmında üst sıralarda çıktığınız anda, kullanıcı çok fazla detaya inmeden en üst sırada çıkan iki, üç tane siteye tıklayıp hızlıca güvenilir olup olmadığına bakar. Güvendiğinde ve aradığının orada var olduğunu görünce de iletişim sayfasına ve ürün hizmet sayfasına geçip sizi bulmak isteyecektir. Restoran için rezervasyon yaptırmak gibi doğrudan mağazaya gidip o ürünü veya hizmeti oradan hemen tedarik etmek isteyecektir. Dolayısıyla, yerel kullanıcılar arasında aramada üst sıralarda çıkmak çok önemli haldedir.
Google’ın kullandığı temel arama sonucu çıkarma algoritmalarında yerel arama yani bulunduğunuz coğrafi yer ve yaptığınız sorgunun coğrafi yerdeki karşılığı çok önemli bir metriktir. Yani, farklı şehirlerde sorgu yaptığınızda farklı sonuçlara ulaşabilirsiniz. Bir ilçede ilk 35 sırada çıkan sonuç, başka bir ilçede ilk 10 sırada çıkabilir.
Dolayısıyla, bunu bilerek hareket etmeniz gerekir. Google’da SEO çalışmalarını yerel ürün veya hizmet tedarikçileri için yaptığımız takdirde fiziksel mağaza ziyaretleri de %100 artıracaktır. O yüzden bunu ihmal etmemek ve gerçekten hak ettiği önemi vermek için yerel SEO çalışmaları yapmalısınız.
SEO Marka Güvenilirliği Oluşturur
Bir markaya nasıl güvenirsiniz?
Eğer siz o markayı daha önce kullanmışsanız, o markanın hizmetinden faydalanmış ve memnun kalmışsanız, tekrar tekrar alışveriş ettiğinizde yine iyi deneyimler yaşamışsanız sizde bir marka güvenilirliği oluşmuştur.
Peki, daha önce hiç kullanmadığınız bir ürün veya hizmet için bu marka güvenilirliğini nasıl sağlayabilirsiniz? Herhangi iki insan fiziksel olarak ilk birbirlerini gördüğünde güven nasıl oluşur?
Güven, mimiklerle ve karşı tarafın hâl, tavır, davranış, tutumları ve giydiği kıyafetlerle oluşur. Mesela, nerede olursanız olun hırpani birini görseniz de pantolonu yırtık, tişörtü dışarıda, üzeri yağlı, bir tarafı delik falan bu kişiye güven duymanız pek mümkün olmaz. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi bir SEO çalışmasında da bir web sitesi ziyaretçisi girdiği web sitesinde güvenilirliği arar. Güvenilirlik de; derli toplu olarak bilgi anlamında orada bulup bulmadığıyla, bu içeriğin kendisine mükemmel bir kullanıcı deneyimi ile sunulup sunulmadığıyla, aradığı hızda aradığı zamanda aradığı miktarda bilgiye ulaşıp ulaşamadığıyla ilgilidir.
İki insanın birbirini görmesi gibi düşünün. Diyelim ki dans ortamında çiftli dans edenler var. Bu dans gecelerinde kavalye seçimi olur. Çiftler birbirini tanımasalar da partner değişerek birbirleriyle dans ederler ki hem pratik yaparlar hem de dans figürlerini daha iyi öğrenmiş olurlar. Mesela, yeni bir şarkı başladı ve karşınıza ilk o anda çıkan ve biraz da şekli, şemaili, kıyafeti ve havası düzgün olan biriyle yani dans ritmini sağlayabileceğinizi düşündüğünüz kişileri dansa kaldırırsınız. Karşınıza çıkan 2-3 arasından dansa kaldırırsınız. Bütün dans salonunu dolaşıp tek tek 500 kişiye birden bakıp ondan sonra karar vermezseniz zaten şarkı biter. Aynı örnekte de olduğu gibi, SEO çalışması ile Google aramasında en üst sırada çıkanlar marka güvenilirliğini de otomatik olarak elde etmiş olurlar.
Google ve diğer arama motorları, kullanıcının yazdığı sorguyla en alakalı ve en güvenilir olduğunu düşündüğü içerikleri en üst sırada çıkarır. Dolayısıyla, en üst sıralarda çıktığınız anda marka güvenirliğini gerçekten inşa etmiş olursunuz.
Marka Farkındalığı Oluşturulmasına Yardımcı Olur
Daha standart ürün veya hizmetlerde marka farkındalığı olmadan o ürün ve hizmetin satın almasını yapabilirsiniz. Örneğin, karnınız acıkmış ve karnınızı doyuracak bir şey arıyorsanız ve yakınımda ne pizzacı var diyorsanız belki de ilk bulduğunuz yerden gidip alabilirsiniz. Başka türlü olarak da direkt Domino’s veya Little Caesars diye aratabilirsiniz, bu marka farkındalığına sahip olmak demektir.
Eğer SEO yaptığımız sırada ilk sayfada ve en üstlerde çıkıyorsak, kullanıcı sayfamıza girdiği anda içeriklerimize ve site düzenimize bakar. Kullanıcı siteyi beğendikten sonra da marka isminizi dikkate alır.
SEO çalışması bir bütün olduğu için içerik, görsel, video, hız ve kod yönetimi gibi birçok başlığı içinde barındırır. Bu parametreler sayesinde de markanın farkındalığının artırılmasına da çok ciddi imkân sağlamış olur.
Google’da Üst Sıralarda Çıkmak Neden Önemlidir?
Google’da üst sıralarda çıkmak görünürlük, bilinirlik için önemlidir. Herhangi bir hizmet veya ürün satın alması yapmak ya da o konu hakkında bilgi almak için AIDA (Attention, Interest, Desire, Action) dediğimiz pazarlama hunisine bir yerden dâhil olmalısınız. Diyelim ki uzaya roket gönderecek kadar bir teknoloji yaptınız ama dünyada hiçbir ülkenin, hiçbir kurumun bundan haberi yok. Nasıl uzaya çıkacaksınız ve ne yaptınız kimse bilmiyor. Bu noktada bilinirlik, tanınırlık ve görünürlük yaratmalısınız. Google’da üst sıralara tırmanmadan kendi bilinirliğinizi ortaya koyamazsınız. Satın almak isteyenler önüne kendiniz için bir sergi açar gibi çıkartamazsınız. Örneğin, bir markette “Benim çok güzel domateslerim var.” denmiyor ve domates sergilenmiyor ama satışı yapılmak isteniyorsa bu görünürlüğe aykırıdır. Önünüzde 50 tane daha domates satan varsa da tüketicinin o 50 satıcıyı bırakıp size gelmesi gerekir ama bu mümkün değildir. Dolayısıyla, Google’da üst sıralarda çıkmak vazgeçilmez derecede önemlidir.
360 Tasarım olarak dijital ajans faaliyetlerimizi tamamlayacak şekilde bir araştırma yaptık. Bu araştırmada yaklaşık 100.000 farklı web sitesini taradık, analiz ettik ve bu 100.000 farklı web sitesini yaklaşık 10.000 farklı anahtar sözcük için irdeledik. Kimi daha derinlemesine bir analize, kimileri ise daha geniş kapsamlı genel bir analize tabi tutuldu. Spesifik bir anahtar sözcükte ortalama olarak Google’da kaçıncı sırada çıkarsanız, trafiğin ne kadarını alıyorsunuz gibi araştırmalar yaptık.
Bizim elde ettiğimiz bulgulara göre;
- Google’da birinci sırada bulunan sayfa, o sorgu için organik arama trafiğinin yaklaşık yüzde 35 ila yüzde 40’ını tek başına alıyor.
- Google aramalarda ikinci sırada çıkan sayfa ise organik aramalarla alakalı gelen trafiğin yüzde 18 ila 20’sini tek başına çekiyor.
- Üçüncü sırada çıkan web sitesi ise gelen trafiğin yüzde 10 ila 12’sini tek başına alıyor. İlk üç sırayı topladığımızda trafiğin yüzde 50’sinden fazlası ilk üç sırada zaten çekilmiş oluyor.
- Dördüncü sırada çıkmak yüzde 8 trafik almanıza neden oluyor.
- Beşinci sırada çıktığınız zaman trafiğin yüzde 6’sını çekebiliyorsunuz.
- Altıncı sırada çıktığınız zaman yaklaşık yüzde 5 organik trafik size gelmiş oluyor.
- Yedinci sırada çıktığınızda yüzde 4 trafik size geliyor.
- Sekizinci sırada çıktığınızda yüzde 3, yani her yüz sorgudan 3’ü size tıklıyor.
- Dokuzuncu sırada çıktığınız zaman yüzde 2 trafik alıyorsunuz.
- Onuncu sırada çıktığınız zamansa yaklaşık yüzde 1,5 trafik size geliyor.
İlk 10 sırayı üç aşağı beş yukarı topladığınız zaman trafiğin 95-98’i ortaya çıkıyor. Bu anlamda Google’ın ilk sayfa sonuçlarında tamamen tıklamaya neden olduğunu ve diğer sonuç sayfalarına bakılmadığını söylüyor.
Google ilk sayfada çıkmak hayati önem taşıyor. Bu noktada bazı kritikler bulunuyor. Birinci kritik ilk 3’te çıkmak, ikinci kritikse ilk sayfada çıkmak oluyor. Diyelim ki bir sayfa yayınlıyorsunuz ve bu sayfa Google’da 4-5. sayfada çıkıyor. Bunun ne kadar rekabetçi bir arama sorgusu olduğuna bakmak gerekir. Eğer rekabet çok düşük ise ve siz buna rağmen beşinci sayfada çıkıyorsanız SEO anlamında ciddi problemleriniz var demektir.
Diyelim ki çok rekabetçi bir alandasınız ve dördüncü, beşinci sayfadasınız. Aslında iyi bir yerdesiniz demektir çünkü Google’da rekabetin çok yüksek olduğu bir sayfada 4-5. sayfasına bile çıkıyorsanız sıçramak için iyi bir noktaya kadar gelebilmişsiniz demektir. Dolayısıyla, oradan itibaren yapabileceğiniz bir SEO çalışması sizi üst konumlara yükseltme konusunda umut vadediyor demektir.
Hemen detaylandıralım.
Çok rekabetçi bir ortamdasınız ve o sorguda 4-5. sıradasınız ama belki o sorgu sizin rekabet etmeniz gereken bir sorgu değil. SEO çalışmasıyla Google’da kolayca üst sıraya veya ilk sayfaya kendinizi atabileceğiniz bir alan vardır. O alanı yakalamak için sayfanızı kullanabilirsiniz dolayısıyla da ilk hedeflerinizi aklımıza gelen sözcükte değil ama satışa dönecek veya size ciddi bir organik trafik yaratacak arama hacmine sahip başka bir sorguda Google’da üstte çıkarabilirsiniz.
SEO ile İşimi Nasıl Geliştirebilirim?
Diyelim ki bir mağaza açacaksınız ve mağazanızın çok kişi tarafından ziyaret edilmesini bekliyorsunuz. Elinizde de iki seçenek bulunuyor; Paris’teki Champs-Elysée caddesi ve Alp dağlarında bir köydeki sokak. Tercihiniz hangisi olur? Tabi ki Champs-Elysée olmalıdır. Champs-Elysée de mağaza açmak varken o köyün sokağını araştırmazsınız.
Google, arama motoru konusunda açık ara tek liderdir. Dolayısıyla, bir SEO çalışması yapacaksak Google’dan bahsediyor olmamız gerekir. Bu ileride değişebilir çünkü internet dünyası dinamiktir.
Bir alışveriş merkezine girdiğinizi düşünün. Alışveriş merkezine girmenizin sebebi ise dışarıdaki yağmurda ıslanmanız ve ayakkabınızın su geçirmiş olması olsun. Dolayısıyla, bir ayakkabı mağazasına hızlıca girip, ayağınıza uygun bir ayakkabı almak istiyorsunuz. AVM çok büyük bir yer… Belki 10-15 tane ayakkabı mağazası var ve 4-5 kattan oluşuyor. Bunun yanında çok geniş yürüme alanları var ve belki de diğer kıyafet mağazaları içinde de ayakkabı satılıyor…
Arama motoru optimizasyonu, ayakkabı satın almak isteyen kişinin eline alışveriş haritasını vermek, eşlik etmek ve ayakkabınızın numarasını öğrenmektir. Dolayısıyla, tüketici olarak siz AVM’ye girdiğiniz anda bir parmak oynatışınızla (tek bir tıkla) ihtiyacınız olanın önüne dökülmesini SEO ile gerçekleştiriyorsunuz.
Aslında dijital pazarlamanın alt başlığı olan SEO kapsamında kutup yıldızı olup, arayıcının kafasındakine en uygun arama sonucunu öne çıkarmalısınız. Örneğin Google benim işletmem hesabı oluşturmak, Google Haritalar’da daha üst sıralarda yer almanın ve Google Arama yerel sonuçlarında görünürlük kazanmanın belki de en etkili yoludur. Yeni bir ürün, hizmet veya bilgi sağlayıcısının yani web sayfası sahibinin arama kavramlarında Google aramalarında en üstte çıkmasını sağlayarak başarılı olabilirsiniz.
SEO Nasıl Yapılır?
SEO nasıl yapılır?
- Web sitenizin Google’ın dizininde yer aldığından ve tüm cihazlardan erişilebilir olduğundan emin olun.
- Web sitenizin teknik alt yapısını ve güvenilirliğini kontrol edin.
- Site haritanızı oluşturun ve Google’a site haritanızı bulması için yardımcı olun.
- Hedef kitlenizin sizi bulabileceği anahtar kelimeler belirleyin.
- Rakipleriniz ile ilgili analizler yapın ve analizlerinizi güncel tutun.
- Özgün ve doğru sayfa başlıkları oluşturun.
- Sayfa içeriğinizi doğru açıklayın ve özetleyin.
- Kullandığınız görselleri boyut ve görünüm açısından optimize edin.
- Ziyaretçilerinize yüksek kaliteli, özgün içerikler sunun ve site hiyerarşinizi belirleyin.
- Site içi ve site dışı link stratejilerinizi belirleyin.
Google için SEO, kullanıcının kafasındaki arama niyetini doğru okumak ve karşısına en doğru sonucu çıkarmak demektir.
Arama motoru optimizasyonu denilince hemen aklımıza “ Google SEO ” gelmektedir. Çin dışındaki tüm ülkelerde arama motoru optimizasyonu dediğimiz zaman aslında Google SEO çalışmalarını kastederiz.
Arama motoru pazarının açık ara en önde firması Google olduğu için bu kılavuzda sitenizi Google için optimize etmeye odaklanacağız.
Peki Google’ın algoritmasında 200’den fazla sıralama faktörü bulunduğunu biliyor muydunuz?
“En iyi arama sonucunu” belirlerken alaka düzeyini, sayfa yüklenme hızını ve daha fazlasını dikkate alan bir algoritmaya dayanır. O halde Google SEO çalışmasında algoritmanın hoşuna giden optimizasyonlara başlayalım.
SEO’da Google RankBrain Kavramı
RankBrain, Google tarafından 2015 tarihinde onaylanan Google’ın Makine öğrenimi tabanlı bir arama motoru algoritmasıdır. Rankbrain, bir kullanıcının ne istediğini bulmak ve onlara bu arama için en iyi sonuçları sunmayı sağlar.
Google’ı mutlu etmek ve okuyucuyu mutlu etmek bu yüzden önemli.
b) Özgün İçerik
Sizce 3.000 veya 5.000 kelimelik bir içerik akışı oluşturmak yeterli mi? Hemen cevap verelim, Hayır!
Eğer hazırlamış olduğunuz içerik zaten Google’da başka sitelerde olan bilgiyi bir bir tekrardan aktarıyorsa, neden size üst sıralarda yer versin ki?
Hemen bir dipnot düşmek gerekir.
Rekabeti yüksek kelimelerde özgün olamazsanız iyi bir sıralama elde edemezsiniz. Fakat hacmi ve rekabeti düşük olan kelimelerde kullanıcı araması az olduğu için küçük ihtimal dahilinde yüksek sıralarda yer alabilirsiniz.
SEO Performansınızı Nasıl Ölçebilirsiniz?
Google’da üst sırada çıkmanın sizlere:
- Daha yüksek ziyaretçi sayısı,
- Sayfada kalma oranının artması
- Google’ın size giderek daha değer verir hâle gelmesi,
- Sayfanızı yeniden ziyaret edenlerin oranının artması,
- Ortalama sayfada geçirilen süre miktarının artması,
gibi çok ciddi pozitif yansımaları olacaktır.
Dolayısıyla, Google’da üst sıralara çıkmak SEO çalışmasının olmazsa olmazı ve hedefi olmalıdır.
Öte yandan SEO, şirketler için satışı artırmanın ve büyümenin vazgeçilmez derecede önemli bir stratejisi olmak zorundadır.
Peki bu metriklerin işe yarayıp yaramadığını nasıl anlayacağız? Neleri gözlemlememiz gerekir?
Temel olarak 3 metriği takip edebilirsiniz.
Toplam Tıklama
SEO’nun yapılma amacı Google’dan daha fazla trafik çekmektir. Google’dan sayfalarımıza ne kadar trafik çektiğimizi görmenin en doğru yollarından biri
Google Arama Konsolunda yer alan “Toplam Tıklanma Sayısı”.
Bu metrik, Google’ın arama motoru sonuç sayfasında (SERP) sitenize tam olarak kaç kişinin tıkladığını ve sitenizin ne kadar organik trafiği aldığını gösterir.
Eğer tıklanma oranınız artıyorsa yapmış olduğunuz SEO çalışmalarının doğru olduğunu gösterir.
Sadece bu kadarla sınırlı değil.
Web sitenizin veya tüm sayfalarınızın veya görüntülenme sayısı ve ortalama tıklanma oranlarını da görebilirsiniz.
Organik Trafik
Organik trafik, adı üstünde Google aramalarda reklamların yer almadığı organik boyutta ne kadar trafik aldığınızı ölçmenin diğer bir yoludur.
Bu metrik için Google Analytics aracını kolayca kullanabilirsiniz.
Search Console’ daki “Toplam Tıklanma Sayısı” ile Analytics’ deki organik trafik aynı şeyi ölçseler de, farklı hesaplamalarla bunu gerçekleştirirler.
Hemen detaylandıralım.
“Toplam tıklamalar” sadece Google’dan gelen trafiği ölçer.
Fakat “Organik trafik” tüm arama motorlarını (Yandex, Bing vb. dahil) hesaba katarak ölçüm gerçekleştirir.
Bu nedenle performans takibi yaparken toplam tıklamalar ve organik trafiğe aynı anda bakmak gerekir.
Kullanıcı Deneyimi Metrikleri
Kullanıcı deneyimi sinyallerini takip etmek sayfalarınızın performansınızı iyileştirmenize mutlaka yardımcı olacaktır. Sayfada Geçirilen Ortalama Süre ile Hemen Çıkma Oranı bizlere önemli yol göstermektedir.
Sayfada Geçirilen Ortalama Süre: Kullanıcıların belirtilen bir sayfa veya ekranı ya da sayfa veya ekran kümesini görüntülerken geçirdiği ortalama süre.
Hemen Çıkma Oranı: Sayfayla herhangi bir etkileşimin bulunmadığı, tek sayfalık oturumların yüzdesi. Hemen çıkılan oturumların süresi 0 saniyedir.
Sitenize gelen kullanıcıların veya müşterilerinizin sitenizde bulunan tüm sayfalarla nasıl etkileşim içinde olduğunuzu Google Analytics aracındaki sinyallerle bulabilirsiniz.
Site İçi SEO Nedir?
Yaygın olarak yapılan site içi SEO’lar, başlık etiketlerini, içeriği, dahili bağlantıları ve URL’leri, yani permalink’leri optimize ettiğimiz çalışmalardır.
Site içi SEO (On Page SEO), kısaca arama motorları, okuyucular, kullanıcılar veya potansiyel müşteriler için web sayfamızdaki içeriği optimize etmektir.
Site İçi SEO Neden Önemli?
Bugün rekabeti yüksek veya düşük hangi anahtar kelimeyi ararsak arayalım. En üst sırada yer alan sayfaların neredeyse hepsinin başlık etiketlerinde tam olarak bu anahtar kelimeyi kullandığını görürüz.
Daha da fazlası, tıklamış olduğumuz sayfanın URL yapısında da anahtar kelimeleri görürüz.
Bunlar zaten en temel uygulanan sayfa içi site içi SEO çalışmalarıdır. Google botları özellikle belirli kelimeler ve ifadeler için sayfanızı tarayacaktır. Rekabet ettiğiniz anahtar kelimeyi arama botları tekrar tekrar gördüğünde içeriğinizin daha doğru anlaşılmasını sağlar. Tabii ki dozu fazla kaçırmamalıyız.
Site içi SEO çalışması kapsamında içeriklerimizi optimize ederken; kullanıcı deneyimini, kullanıcı davranışları göz önünde bulundurulmalıdır. Bu analizler neticesinde, hemen çıkma oranı, bekleme süresi, arama amacı, sayfanın yüklenme hızı ve tabii ki tıklanma oranı vb. tüm unsurları göz önünde bulundurarak iç SEO çalışmaları yapılmalıdır.
O halde temel site içi SEO çalışmalarını nasıl optimize edeceğimizi ele almaya başlayabiliriz.
WordPress üzerinden web sitenizi yönetiyorsanız, Yoast SEO eklentisini kurarak başlayabilirsiniz. Yoast, web sitesi sayfalarınızın başlıklarını, odak anahtar kelimenizi belirleme ve açıklama etiketlerini ayarlarken sizlere kolaylık sağlar. Ama şunu unutmamanız gerekir. Yoast ve benzeri eklentileri tüm sayfalarınızı otomatik optimize eden mucizevi bir eklenti olarak görmemek gerekir.
Yoast eklentisini kurduğumuzu düşünelim.
Başlık etiketimizin (Tittle Tag) İlk sayfasında yer alması oldukça önemlidir. Google’a sayfamızın hedeflediğimiz anahtar kelimeyle ilgili olduğunu anlatmak istiyorsak anahtar kelimemizi başlık etiketinde kullanmamız gerekir.
Bu sayfamız için hedeflemiş olduğumuz anahtar kelime “marka konumlandırma” olduğundan anahtar kelime mutlaka meta tittle (başlık etiketi) kısmında yer almalıdır.
Meta Açıklamanızı İyileştirin
Kullanıcıların aramış olduğu sorguların cevabının, içeriğinizde olduğunu anlatmanın basit bir yolu “Meta Description” dediğimiz “başlık açıklaması” kısmıdır. Başlık etiketi kadar önemli olmasada aranan kelimelere göre Google bazen bu kısmı otomatik olarak değiştirip arama sonuçlarında göstermektedir.
Bu değişikliğin bir sıralama faktörü olmadığını belirtmekte fayda var.
Google’ın Yazılım Mühendislerinden Matt Cutts “Google, anahtar kelime meta etiketini web sıralama faktörü olarak kullanmaz” şeklinde açıklamasıyla sıralama faktörü olmadığını belirtmektedir.
Peki neden iyileştiriyoruz sorusunu sorabilirsiniz. Kullanıcıların, müşterilerin veya okuyucuların içeriğinizi tıklayıp tıklamayacaklarını anlamak için açıklamanızı göz gezdirirler. Tıklama oranını iyileştirici bir faktördür.
Öyleyse neden bir açıklama oluşturmakla uğraşasınız ki?
Çünkü insanlar sonucunuzu tıklayıp tıklamayacaklarını anlamak için açıklamanızı kullanırlar.
Açıklamalarınızda kullanacağınız anahtar kelimeler, Google tarafından kullanıcının aradığı sonuca göre kalınlaştırarak gösterir. Doğru kullanılırsa daha çok tıklama alabilirsiniz.
Anahtar kelimelerinizi alakasız şekilde aşırı derecede kullanırsanız, içeriğinize zarar verirsiniz. Ana anahtar kelimenizi sayfanızda 100 lerce kullanmak gibi bir yanlışa düşmemek gerekir.
Hemen yanlış kullanıma bir örnek verelim.
Anahtar Kelimelerinizin Varyasyonlarını Mutlaka Kullanın
Örneğin, bu blog yazımızda anahtar kelimemiz varyasyonlu kullanılmıştır.
Hemen başka bir örnekle detaylandıralım.
Diyelim ki “dijital dönüşüm” anahtar kelimesine odaklanmış ve bu anahtar kelime çerçevesinde optimize edilmiş seo uyumlu makaleyi web sitesinde yayınladınız.
İçerik planlamanızda “dijital dönüşüm” terimin varyasyonlarını kullanmak istersiniz:
- Türkiye’de Dijital Dönüşüm
- Dünya’da Dijital Dönüşüm
- İşletmelerde ve Kurumsal Yapılarda Dijital Dönüşüm
Önemli: Google SEO çalışması yaparken anahtar kelimenizi Google arama çubuğuna yazarak önerilere göre atıp, varyasyonları artırabilirsiniz. İçeriğiniz için faydalı olacağınız bir anahtar kelimeyi bu şekilde genişletebilirsiniz.
İçerik Kalitesi
SEO da yeni değilseniz “yüksek kaliteli içeriği” hep duymuşsunuzdur.
Google, insanların aradığı, sorguladığı konulara tam cevap veren içerikleri görmek istiyor. Onlara her zaman bir şans veriyor.
Rekabetin çok düşük olduğu alanlarda bazen temel seo çalışmaları yeterli olmaktadır.
Peki ya rekabetin yüksek olduğu noktalarda?
İşte farkı ortaya çıkaran parametreler, burada devreye giriyor. Bunlardan en önemlisi özgün ve kapsamlı içerik.
SEO kurallarını, çok iyi kurguluyor olabilirsiniz. Hatta web sitenizin SEO uyumu çok iyi olabilir. Fakat özgün ve dönüşümü sağlayacak bir içeriğiniz yoksa, rekabetçi olan kelimelerde en üst sıralara girmek oldukça zor olacaktır.
Burada karşımıza bir soru daha çıkıyor. O da Kaliteli içerik nedir?
Cevabı iki kelime.
Özgün ve Kapsamlı…
a) Kapsamlı İçerik
Ekip olarak 100’lerce ürün, hizmet veya blog sayfaları üzerinde çalışmalar yaptık.
Kapsamlı içeriklerin Google pozisyonlarının daha iyi olduğu bir endüstri araştırması sonucu teyit edilmiştir.
Kelime sayısına göre içeriğin mevcutta yer aldığı sıralama arasındaki ilişki neticesinde, kapsamlı içeriklerin daha ön planda olduğunu araştırmalarda söylüyor.
İlk olarak kapsamlı içerikle ilgili göz önünde bulundurulması gereken konu,
Kendinizi okuyucunun ve müşterinin yerine koyarak içerik planlarını oluşturmak gerekir. Okuyanın ve müşterinin istediğini karşılıyor mu? sorusunu sürekli kendimize sormalıyız.
Örneğin, “SEO kuralları” veya “SEO örnekleri” için Google’da arama yaptığınızı varsayalım.
“Başarıyla Uygulanmış En Önemli 20 SEO Kuralı” ve “SEO Kuralları Nedir?” içeriği arasında çok büyük fark vardır.
Yapılan SEO çalışmasının yanında, okunmasını kolay hale getirdiğinizde; yani içeriği belli bölümlere ayırarak sunduğumuzda, sorulara hızla yanıt bulduğu içerik haline getirdiğimizde, Google içeriğimizin kapsamını daha rahat anlayacaktır.
Site Dışı SEO Nedir?
Site dışı SEO, bir web sitesinin sıralamasını daha da yükseltmek amacıyla web sitesi dışında yapılan optimizasyon çalışmalarıdır.
Diğer bir ifadeyle, Google’ın web sitenizi güvenilir ve yetkili olarak görmesini sağlamak için sitenizin dışında yaptığınız çalışmaları sayfa dışı SEO olarak nitelendiriyoruz.
Site Dışı SEO Neden Önemlidir?
Backlink ve backlink sorgulama çalışmalarının algoritmasal olarak net ağırlığı açıklanmasa da, Google tarafından önemli bir sıralama faktörü olduğu herkesin malumu.
Google, web sitenizi büyütmek için diğer site dışı SEO sinyallerini kullandıklarını belirtiyor.
Site dışı SEO (off page SEO)’yu optimize edebileceğiniz başlıca stratejiler:
Sıralamanızın gerçekten yükselmesini istiyorsanız , site dışı SEO için backlink yapmak oldukça önemlidir.
Sosyal medya sinyallerinin Google tarafından sıralamalara yardımcı olup olmadığı konusu çok karıştırılmaktadır.
5.000 Facebook beğenisi, 5.000 Instagram beğenisinin satın alınabildiği günümüzde Google’ın gelişmiş algoritmaları, bu manipülasyona izin verir mi?
Tabii ki hayır. O nedenle güvenilir ve otoritesi yüksek sitelerden backlink alınması çok önemlidir.
Teknik SEO Nedir?
Teknik SEO’da en önemli amaç arama motorlarının web sitenizdeki tüm sayfaları doğru ve istediğimiz şekilde kolayca bulmasını, taramasını ve dizine eklenmesini sağlamaktır.
Tüm bu çalışmaların kontrolünü Google Search Console aracıyla takip etmekteyiz.
Google Arama Konsolu, sitemizin ve sayfamızın Google’da indekslenmesinden, organik sıralamanıza kadar takip edebildiğimiz bir kontrol panelidir.
Sayfa Hızını Ölçün ve Optimize Edin
Sayfa yüklenme hızı yavaş olan bir web sitesine hepimizin tahammülü azdır. O nedenle SEO için önemli parametrelerden biri haline gelmiştir.
Bunu metrikleri “Google pagespeed insights” aracıyla görebiliyoruz. Burada sadece bizlere sunulan 0-100 arasındaki bir değere odaklanmayın. O değere etki eden veya o değerin az olmasını sağlayan tüm parametleri bizlere listeleyebiliyor.
Teknik SEO’da Site Mimarisi ve Dahili Bağlantı Yapısı Önemlidir.
Yeni bir sitemiz olduğunda ve sadece 3-4 sayfamız olduğunda web sitesi mimarisi o kadar önemli olmuyor. Ancak sayfa sayımız 3 haneli veya 4 haneli rakamları bulduğunda işte o zaman mimari önemli hale geliyor.
Hiyeraşi oluşturmak gerekiyor. E-ticaret sitelerinde kategori oluşturmanın temelinde aslında bu yatıyor. Ve önceliklendirmeyle pillar page yapıları kuruluyor. Hizmet veren bir firmaysanız, bloglarınızda yaptığınız linklemeyle hizmet sayfanızı öne çıkarıyorsunuz. E-ticaret olarak ürün satıyorsanız öne çıkarmak istediğiniz ürünlerin linkleme kurgusunu yapmalısınız. E-ticaret SEO teknikleri doğru uygulandığında satış potansiyelinizi artırabilirsiniz.
Tek bir kriter var dahili bağlantıları anahtar kelime açısından zengin hale getirmek gerekir. Bu doğrultuda linklemeler gerçekleştirilir.
Örnek verecek olursak; kendi sitenizde 2 ayrı sayfamız olsun. Bir sayfamızın ismi “SEO Nedir” diğer sayfamızın adı “SEO Ajansı” olsun.
Burada kendi sayfalarımız arasında linkleme yaparken SEO nedir içeriğimize, buradan ulaşabilirsiniz yazarak linki buradan kelimesi içerisine gömmemeliyiz. Anahtar kelimemiz ne ise bu kapsamda metni içeren kelimeyi linklemeliyiz.
Mobil İçin Optimize Edin
Şunu belirterek başlamak gerekir. Google’ın algoritması mobil öncelikli şekildedir. Dolayısıyla siteniz masaüstünde hızlı yükleniyor, ancak mobilde yavaş yükleniyorsa, Google sitenizi yavaş olarak değerlendirecektir.
Bunu gördüğümüz yerde az önce belirttiğimiz gibi “Search Console” dur. Aynı zamanda Google’ın “Mobil Uyumluluk Testi” aracını kullanabilirsiniz.
Yaptığınız aramalar sonucu sitenizin mobil uyumlu olmadığını fark ederseniz, bu iyileştirme veya optimize etme sürecinde en başa yazmanız gereken bir parametredir.
Özetle Teknik SEO kısmı kötüyse içeriğiniz ne kadar kapsamlı ve özgün olursa olsun sıralamada belli noktaya kadar yükselebilirsiniz. Hatta bazen sıralanmayabilirsiniz.
O nedenle;
Web sitesi mimarisi, site haritaları, sayfa hızı, mobil uyumluluk teknik SEO için çok önemlidir.
SEO Kuralları
Google algoritmasında 100’lerce sıralama faktörü olsa da, her biri için uzmanlığa gerek yoktur. Burada en büyük etkiye sahip öne çıkan sıralama faktörlerini deneyimler sonucu uygulamak ve gözlemlemek en önemli kuraldır. Hangi SEO kurallının daha fazla katkı sağladığını hangisinin daha az katkı sağladığını uygulamalar sonucu görebiliyoruz. Bizlerde ekip olarak 100’lerce içerik çalışmalarında yer aldığımız için 6 temel konuda SEO yapıyoruz.
Arama Amacı Eşleşmesine Uygun İçerik
İçeriğiniz, arama yapan kişinin o anda istediğiyle eşleşiyorsa sıralama artışı daha iyi olacaktır. Google, insanların içeriğinizle farklı bir şekilde etkileşime girip girmediğini görmek için “Kullanıcı Deneyimi Sinyallerini” kullanır.
Özetlemek gerekirse, içeriğin en önemli iki ayağını doğru bir şekilde uyguladığımızda rekabet için büyük avantajınız olacaktır.
Mobil Optimize Edilmiş Site, Yani Mobil Uyumlu Site
Bu bazen korkulan bir iyileştirme olsa da Google, “ Mobil Uyumluluk Testi ” bizi burada kurtarıyor. Burada sayfamızı sorguladığımızda hangi parametrelere göre iyileştirmeler yapıp yapmadığımızı söylemektedir.
Backlink
Bir başka SEO kuralı backlink, Özgeçmişlerde belirttiğimiz referanslar vardır. İlgili firmaya girildiğinde referans taraması yaparlar. Ve son aşamada yazmış olduğunuz referansları ararlar. Orada referanslarımız bizimle ilgili iyi şeyler söylerse bize katkısı daha iyi olacaktır. Google’da sayfaları ilk 10 da listelerken bu itici faktörü göz önünde bulunduruyor. Ve geri bağlantı sayısını diğer bir ifadeyle backlink sayısını göz önünde bulunduruyor.
Google gibi arama motorları bu oyları ölçer. Ve bunları hangi sayfaların ilk 10’da yer almayı hak ettiğini bulmak için kullanırlar.
İçeriğiniz veya siteniz ne kadar çok geri bağlantı alırsa, arama motorları sonuçlarındaki iyi sıralanma ihtimali o kadar artmaktadır.
Bağlantı Metni
Canlıya aldığımız içeriklerde Google, bir sayfanın ne hakkında bilgi verdiğini anlamak ve tartmak için bağlantı metnini kullanır.
Bağlantı metinlerinin Google verdiği mesaj şu aslında; başka site ve sayfalar bu sayfaya bağlantı metniyle link veriyor. Bu sayfaya verilen bağlantı metninin konusu bu konuyla alakalı sanırım.
Site Yükleme Hızı
Web sitenizin yüklenme hızı artık çok önemli bir sıralama faktörüdür. Özellikle sayfanızın mobil cihazlarda ne kadar hızlı yüklendiği önemli bir tetikleyicidir.
Bu kural için özetle sadece şunu söylemek gerekir “sayfa hızı mobil aramalar için bir sıralama faktördür.”
Anahtar Kelime Kullanımı
Bir anahtar kelime için sıralama yapmak istiyorsanız, o anahtar kelimeyi sayfanızda kullanmanız gerekir.
Aksi takdirde Google, sayfanızın o anahtar kelimeyle ilgili olduğunu bilmeyecek.
Unutmamak gereken başka bir şey: Her seferinde tam olarak anahtar kelimenizi kullanmanız gerekmez. Aslında, ana anahtar kelimenizin varyasyonlarını içeriğinize dahil etmek en doğru olanıdır.
Örneğin, anahtar kelimeniz “SEO Nedir” ise, “SEO Örnekleri” ve “SEO Kuralları” gibi terimleri de kullanmak gerekecektir.
SEO Uyumlu İçerik Örnekleri
Hazırlayacağınız içeriğin öne çıkmasını istiyorsanız mutlaka trend olan konuları ele almak gerekir.
Hepimizin aramalarda karşısına çıkan:
- Tam Listeler,
- kapsamlı bir ipuçları,
- teknikler,
- tarifler,
- adım adım kılavuz veya rehber…
her zaman okuyucuların ilgisini çekecek içerik başlıkları olmuştur. Bu tarz içerikler yüksek trafik almaya başladığında bazı web siteleri sizlere link dahi verebilmektedir.
Her adımı anlatmak ayrıntılı olmasını sağlamanın yanında birde özgünlük katarsanız içeriğiniz adım adım öne çıkmaya başlayacaktır
İçerikte Verilere Yer Vermek
İçeriğinizi verilerle desteklemeniz ve referansla bunu desteklemeniz oldukça önemlidir. Kapsamlı içeriklerin ilk adımı verilere dayanarak başlıyor zaten.
Trendleri Takip Etmek
Örneğin geçtiğimiz senelerde diş estetiği veya gülüş tasarımı aramalarının hakim olduğu pazarda “Hollywood gülüşü” bir anda trend olmuştu. Birçok diş hekimi ve klinikler bu konuyla ilgili bloglar hazırladı. Sosyal medyada paylaştı. O nedenle gündemi yakalayan içerikler oluşturmak oldukça önemli.
Görsel içerik
Görsel içerik denilince akla sadece bir infografik gelmemeli. Videolar, akış şemaları, diyagramlar ve ekran görüntüleri bunların hepsi içeriğinizi güçlendirecek parametrelerdir.